9 Haziran 2010 Çarşamba

NERDEN ÇIKTI BU ZEYTİN DALI


Bu yazı ve bu cümleler yüzünden çıktı: http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=95191

Esrariler diye bir cemaat var, fakat kimse bir diğerini tanımıyor, herkes kendisini biliyor ve ötekini 'seziyor', sanırım. Tabii, bunun da bazı yolları var, hakikate ulaşmak için gerekli eşikler ve kapılardan söz etmese de, galiba temel ilke: İYİLİK.

'Esrari Dedesine Göre Zeytin' denemesinde şöyle diyor Güntan: "Esrariler zeytin ağacını severler, öylece duran bir ağaçtır, dayanıklıdır, incir gibi kayayı delmez, ama tutunur, uzun yıllar kıpırdamadan yerleşir. Bulunduğu yerin bütün sırrını, bütün iyiliğini taşır, iyiliğin meyvesini verir.
Kötü kalpli bir çınar ağacı bulabilirsiniz ama kötü kalpli bir zeytin ağacı bulamazsınız. Kendisi için bir şey istiyorsa namerttir."

Esrarileri esrari yapan, 'iyilik ve meyve' ilişkisi; diyelim yağmurda, sır taşıyan elmada, iyi kalpli zeytin ağacında, 'kötüye tahammülden istifa'da aranabilir, bulunabilir de. Tıpkı şimdilerde aradığımız, fakat bulamadığımız iyi yürekli yazarlar, şairler gibi: iyilikten en uzak günde bile yazar iyiliği dile getirmiyorsa kendi savaşını kazanamamış demektir, zekâsına yenik düşmek hiçbir büyük yazarın gururu kırılmadan becerebileceği bir iş değildir." Ahmet Güntan'ın deyişiyle 'bugün zekâsını yenmiş, iyi kalpli bir yazarı bekliyor'uz.

Zeytin ağacı gibi, kendisi için hiçbir şey istemeyen, Esrari iyiliğinde, iyi yürekli bir yazar olamasam da o yazarın yazdıklarını okuyabilmek kendimce yorumlayabilmek iç sesimin dışa vurumunu aynada görebilmek ve diğer esrarileri sezebilmek için Zeytin Dalı.